10 Aralık 2013 Salı

BU ARALAR BEN...

Bu aralar ben ne zaman elimi post yapim diye pc ye atsam internet sorun çıkardı! (yazar burada post yapamama tembelliğinin sorumluluğunu internete atmaktadır :)) neyseki bugün biraz daha toparlandı demek isterdim ki bu posta başladığımdan beri 2 kez gitti, bakalım bitirebilecek miyim hayırlısıyla :/ en sonki posttan bu yana ufak bi Mersin-Adana kaçamağı yaptık, iyi oldu, güzel oldu :) düğünden sonraki ilk gidişimiz olduğu için de ayrı bir öneme sahipti bizim için :) temiz havada mandalina portakal bahçelerinde koşturup dalından meyve yemek... işte bunlar herkese kısmet olmaz, elhamdülillah bize oldu :) ne demiştim "damat dediğin kayınpederine yakışacak, elinden her iş gelecek"...
Ufak bir aile toplantısında köyümüzü basacak kadar çok aşure yaptım :) en güzel aşure güneş ışığı altında pırıl pırıl parlayan aşuredir demiş eskiler...
 ve işte bu da gören herkesin nefret ettiği ama benim severek aldığım güllü dallı eteğim :) özellikle kayınvalidem o kadar dert etti ki bu eteği, bana defalarca "kızım bu eteği en iyisi evin içinde giy" demesine rağmen daha sonra da eşimi arayıp "oğlum söyle de o eteği bi daha giymesin" demiş hahahaha çok güldüm :D zaten sevgili eşim de her fırsatta bu etekle dalga geçiyor, annem desek o hepten mesafeli bu eteğe karşı, döşek kılıfı gibi diyor :D anlıcağınız bi ben varım bunu beğenen bir de 2.sınıf öğrencilerim; onlar da benim gönlüm olsun diye galiba :P
Apartman olarak çılgın kahvaltı partilerimize devam diyoruz :) şaka maka öyle şeyler hazırlıyorlar, öyle döktürüyorlarki kahvaltı günü bana geldiğinde neler hazırlıcam diye kara kara düşünüyorum :/
İşte bunlarda kahvaltımızdaki minnoş uğur böceklerimiz :) altı baharatlı bisküvi, üstü krem peynir, cherry domates ve zeytin ezmesi. çok cici ama :)
Bu aralar ben Mersinden bol bol getirdiğimiz portakallar, mandalinalar ve elmalarla, onları yiyerek bitiremeyeceğimizi anladığımız an da ailemize buyur ettiğimiz katı meyve sıkacağını  sık sık bir araya getiriyorum, afiyetle içiyoruz :) işte bu da renklerin güzel uyumu :) hele bi de lezzetinin uyumu....
Bu aralar ben bi türlü çiçek yetiştiremedim. Maydanoz diktim büyümedi, roka diktim kurudu, fesleğen diktim, güneş, oksijen, su Allah ne verdiyse ama olmadı :(
Ben de çareyi kendim çiçek yapmakta buldum ^_^
Ne su istiyorlar ne güneş... Öyle soldum, çürüdüm, kurudum tripleri de yok! Ne demişler "çiçek yetiştiremiyorlarsa çiçek yapsınlar"
Tabi hiç bişey Rabbimin yarattığının yerini tutmaz, her şeyi iyi de kokmuyor arkadaş :( neyse kış çıksın ozaman canlı çiçeği tekrar denicem, umudum var :)
Bu aralar ben ilk yemekli misafirlerimi aldım, menüyü galiba biraz abarttım, sabahtan başladım, listedeki bütün yemekleri yaptım :) arttı tabi 3 gün oldu 3 gündür yiyoruz :D
Ha yemek demişken bi de ben bu ara 4 kilo aldım, işin kötü yanı da bundan hiç rahatsız değilim :) hiç huyum değilken kızartma bile yaptım yedim... Sonum hayrolsun, bi sonraki posta kadar herkes Allah a emanet olsun :)

2 yorum:

  1. Maşallah diyelim Betül =)) 10 parmak 10larca maharet =))

    YanıtlaSil
  2. canım benim estağfirullah :) sen daha maharetlisin eminim :)

    YanıtlaSil