9 Nisan 2014 Çarşamba

ÖZEL: R4BİA

Bu haberi aldığımdan beri ne yediğimden, ne içtiğimden, ne uyuduğumdan zevk alıyorum. "zevk almak" kelimesi bile acı veriyor aslında. Bizler rahat evlerimizde, sıcak yataklarımızda, sevdiklerimiz yanımızda, yediğimiz önümüzde yemediğimiz arkamızdayken mutsuz olmak için bahaneler ararken; 529 can, 529 anne, baba, evlat, kızkardeş, erkek kardeş, eş... Ölüme değil şehadete gidiyor!
Öyle ki, şehadete gülümseyen bu insanı siz idam etseniz nolur? Onu öldürmüş olmazsınız ama bu insanlık suçuna sessiz kalan binlerce, milyonlarca insanlığı öldürmüş olursunuz. Bizler başımız sıkışmadan Kur'an okumazken, bahanelerimiz yüzünden namaz kılmazken hayatı "iman" olan bu insanları siz ölümle korkutabilir misiniz?
Bizler "haksızlığa susan dilsiz şeytandır" diyen bir peygamberin ümmetiyiz ama sesimiz çıkmıyor, aciziz, hiç birşey yapamıyoruz, okadar ümitsiz ve karamsarızki... Oysaki ben şehadete yürüyen bu kardeşlerimin yüzünde zerre karamsarlık görmüyorum, gören var mı? Bu fotoğrafları her gördüğümde "Tebessüm sadakadır" hadisi geliyor aklıma ve diyorumki "Bizler en ufak sıkıntıları bile büyütüp somurtkan insanlar olmuşken, şehadete tebessümle, sünnetle giden insanlar..."
 Hani her aklımızın almadığı şiddet, cinayet, küfür, isyan, şirk haberlerinde "Rabbim bize iyi ekmek veriyor" diyoruz ya, işte Rabbim bize bu imanlı yüreklerin yüzü suyu hürmetine ekmek veriyor, bu güzel insanların yüzü suyu hürmetine dünyanın tersini çevirmiyor.
Düşündükçe insanlığımdan utanıyorum ama sonra silkeleniyorum. Bizim dinimiz karamsarlığı kabul etmez, bizim dinimiz umut, tevekkül, dua... Bir bilsek iki avucumuz arasında ne dualar gizli... Rabbim sen bizi o 529 kardeşimizle ve nice ezilen, zulüm gören kardeşlerimizle birlik eyle.
Bizler kısık sesleriz, sen alem-i İslamın gür seslerini yalnız bırakma Allahım.. AMİN!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder